Portakal alırken kıçı kırık yazar oldum
Kazım Kanat son röportajlarından birini Hürriyet gazetesinin Pazar ilavesine vermişti.
"Doktora gittim “Şansım ne?” dedim. “İyiyi mi kötüyü mü istiyorsun?” dedi. “Kötüyü söyle önce” deyince, “Yaşama şansın yüzde 1” dedi. “İyi ne peki?” “Yüzde 4.” “Ne yapacağız?” “Savaşa devam.” Kemoterapi oldum. Mucizeler yarattık, yüzde 80’e çıktı yaşama umudum, sonra birden tekrar kötüledim, 3 aylık bir kür daha yaptılar, “Son umudumuz bu” dediler. O arada, balkondan portakal alayım derken kalçamı kırdım. Ayağım kaydı, havada uçtum, kıçı kırık yazar oldum. Haydaaaa, yine ameliyat. 6 ay hastanede kaldıktan sonra, “Yeter!” dedim. Madem kanserimle ilgili de yapılabilecek bir şey yok artık, o zaman ver elini Bodrum... Şimdi bağrımı açtım, rüzgara karşı bekliyorum. 6 ay doktorlarla hastanede yaşamaktansa, 2 ay ben rakı balık ve dostlarımla yaşarım..."