Kemalettin Tuğcu: Üvey Baba
Rakı içinde daha ters, daha sinirli olan babam, onu yabancı bir kedi gibi sokağa atardı.
O içeride rakısını içerken, çocuk kapının önünde oturuyor ve benim dönüşümü bekliyordu. Çevresi kızarmış gözlerini köşeye diker, karanlıktan korkar, beni görünce sevinirdi.
Gündüz verdikleri yemekten her gün biraz artırıyor, yemeği bir kâğıda sarıyor, onu Çan’a yediriyordum.
...
Üvey annem odadan çıktı, küçük balkonda masayı hazırlamaya başlarken: Dersim var, çalışacağım, dersin.
- Bu adamın Allahtan korkusu da yok, dedi. Rakı içmese, pekâlâ biz de geçiniriz.
Samiha’ya sofrayı hazırlamak için yardım etmesini söyledi. Samiha somurttu:
- Benim dersim var, çalışacağım şimdi. Samiha odalardan birine girdi, çat diye kapıyı
da kapattı. Ben kuru kuruya hıçkırarak Sabriye Hanım’a yardım ettim. Babam bir ara kapıyı açtı ve bağırdı...
Posted by seyfi
on 2:01 PM.
Filed under
Rakı Edebiyatı
.
You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0